kronolojik sırayla izlerdim ben.

yani burton'ınkiler önce. eğer büyük bir batman müdavimi değilseniz schumacher'inkiler atlanılabilir. daha sonra batman begins, the dark night, ve the dark knight rises. en son da batman v superman: dawn of justice.

batman v superman izlemesen de olur. trilogy izle zaten yeterli. dark knigt ve rises ile nirvanaya ulaşacaksın.

Christopher Nolan üçlemesini izle, merak uyandırırsa diğerlerini de izlersin
eskileri izledikce ya bu adamları nasıl bu batman filmine toplamışlar diye düşünüyor insan

tim burton batmani bi izleyip jack başkana hayran oluyoruz ve vay bee dedikten sonra nolan'ın batmaninde ledger'ı görüyoruz ve oyunculukta tavan neymiş anlıyoruz.

@bruceandwayne söyleyecek bir şey bırakmamış. sonrası zaten çizgi roman.

996
997

1
Fark

Yoksa ben mi yanlış anladım

bu sayilardan en kucugu A olsun. 9la bolumunden kalan 6, 8le bolumunden kalan 5 ise,

A = 9x + 6 = 8y + 5

bu tip sorularda suna dikkat etmeniz lazim. 9 ile 6nin farkiyla, 8 ile 5in farki ayni, 3. esitligin her tarafina 3 eklersek

A + 3 = 9x + 9 = 8y + 8

paranteze de alirsak

A + 3 = 9(x + 1) = 8(y + 1)

yani A + 3, hem 9un hem de 8in tam kati. bu sartlari saglayan en kucuk sayi 9 ve 8in okekidir. o da 72. 72 in tum katlari da bunu saglar. soruda uc basamakli en kucuk dediginden
72 * 2 = 144 = A + 3
A = 141 bu sarti saglayan en kucuk uc basamakli sayi

buyuk olan icin 72 * 13 = 936 = A + 3

A = 933 en buyuk 3 basamakli

toplamlari 933 + 141 = 1074

öyle bir sayı ki, 9 ve 8'e bölündüğünde kalan 6 ve 5. yani bölünen sayının 3 eksiği.

A+3=9x=8y de yürü gitsin.

9 ve 8'nin 100'den sonraki ilk ortak katı ile 1000'den önceki son ortak katını bul işlem tamam.

tek gelir 3000 tl ise tabi ki 3500 taksitli vermezler. ipotek vs. olabilir ama kira falan varsa daha iyi olabilir.

balon/ara ödeme falan diyorlar. bankayla konuşursanız daha net yönlendirirler.

1'i mumkun yapmak nasil olabilir? iki kisi birden basvurabiliyor mu mesela bir krediye? ikisinin de duzenli geliri var.

maaşınızın %70'ine kadar olan kısmı kadar aylık ödemeleriniz olabilir. aylık taksitiniz 3000*0,7=2100 lira olur.

karma varsa, bir entryi girdikten sonra da ertesi gün karma düşüyor ve son oylananlarda sadece o entry varsa eksilenmişin demektir.

önceden zö vardı onu da kaldırınca böyle oldu.

yüzde yüz emin olamazsın. karma olayının çalışma mantığını çözebilen yok sanırım.

neden böyle dedim; zamanında hatırlarsınız dünün en beğenilen entryleri vardı. yanılmıyorsam 8. sırada bi entry'im girdi o listeye ve o gün karmam düşmüştü. değişik olaylar :)

duyuruyu silme, mesaj attım.

Buyurun sorabilirsiniz.

Herhangi bir şubedeki nakit işlem sorumlusu söyleyebilir size hangi atm olduğunu. Bilmiyorsa da nakit operasyondan öğrenirler.

@irene teşekkür ederim, acilen öğrenmek istemiştim bu gece.

@kirpi o adresi gördüm fakat hiç tutarlı gelmedi sitenin verdiği bilgiler, zaten site kapanmış ve diğer atm'ler için aynı tutarlılıkta tarama yapmıyor.

doğruysa bursa/nilüfer migros

atm.net.tr

@bewd sanırım bu, çok teşekkürler.

atm.net.tr

Deneye deneye Bursa'ya kadar geldim. Migros'ta miş.

Ben yazana kadar cevap gelmiş bile :)

amaç b sınıfı belge ise en kolayını seç değil askerlik ise en ucuzu.

(bkz: dar alanda kısa paslaşma)

Agresif, hucum, zafer.

her daim başarısızlık .

Sertliğin ve atak futbolun ön planda olduğu bir futbol anlayışı.

Güç, tempo, orta, hüsran.

sertlik

fizik, tempo, sürat

bir olayın faul sayılabilmesi için adamın bacağının kopması gerekiyor

''arkadaşlar benim tecil 31/12/2018 tarihine kadar öğrenci olduğum takdirde devam ediyor. fakat bu yaz döneminde mezun olmayı planlıyorum. ''

lisanstan mezun oluyorsanız, diploma ya da çıkış belgenizle askerlik şubesine giderek mezuniyet tarihinizden itibaren 2 yıl geçerli teciliniz olur.

''Tecilim yıl sonuna kadar fakat mezun olursam eylül ayında mı askere giderim ? ''

yazın mezun olursanız, ağustos 15'e kadar as. şb'ye gidip ben askere gideceğim derseniz en erken kasımda asker olursunuz.

''yoksa mezun olduktan sonra tecil hakkımı kullanabilir miyim ?''

tecil ettirirseniz 2 yıl teciliniz olur. ettirmezseniz askere gidersiniz.



bu üstte verdiğim cevaplar, yazın lisanstan mezun olacağına dair. eğer yüksek lisans ise 2 yıllar 1 yıl olarak değiştir.

''ya da tezsiz yüksesk lisans işine ne dersiniz ? ''

valla sen bilin.

29 yaşında mezun olup iki yıl tecil ettirme hakkım var yani değil mi hocam ? 29 yaş sınırına geldiğim için iki yıl tecil ettirme hakkım elimden alınıyor mu?

89lusun ve lisanstan mezun olacaksın anladığım kadarıyla.
Maalesef 29 yaşın seneye dolacağı için 2 yıl daha tecil hakkın olmuyor. 31.12.2018 e kadar tecilin devam eder sonra biter.
Yükseğe başlarsan tecil devam ettirebilirsin. Aksi takdirde 01.01.2019 tarihinde yoklama kaçağı durumuna düşersiniz.

o zaman tezsiz bir yüksek lisans programına başvurmak farz oldu. umarım bedelli çıkar o zaman içerisinde.

29'da lisans'tan mezun olup 2 yıl tecil alınabiliyor. almışlığım var.

Derhal bozulur. En yakın celp döneminde de çağrılırsın. Fakat en yakın celp dönemi şuanda mayıs. Geçen ay sonuna kadar başvursaydın şubat’ta askerdin. Mayıs’a kalırsın şu saatten sonra.

derhal demek yanlış olabilir. eğer okul, öğrenci durumunu yöksiste değişdirmediyse ve hala yazıyla bu işlemleri yapıyorlarsa birazcık daha sürebilir.

GSS benim bildiğim bireysel oluyor. Baba 50/60 her neyse onu ödediğinde sadece kendisi sağlıktan yararlanabilir diye düşünüyorum.

Önceden okullar, ilgili kurumlara yazı falan gönderirlerdi. 4 yıl bu adam bizim öğrencimiz olacak diye falan fakat +1 hazırlık okuyanlar bu durumda son senelerinde borçla karşılaşabiliyorlardı. öğrenci belgesi de işi çözüyordu. - okul bazen sizi ya da bir başkasını unutabiliyordu yazı işlerini- fakat artık sgk ile üniversiteler arasında bir bağlantı varsa öğrenci belgesine gerek olmayabilir.

eczaneler hala eski düzeni bildiklerinden olabiliyordur.

*************
fakat benim sgk'dan anladığım, aile bireyleri gss borçlarını ödemesi zaten öğrenciliğe gerek duymayacaktır. çünkü evde sigortalı birinini olmaması sizi mecburen gss'ye dönüştürüyor.

bu konuda elf of darkness tarzı nicki olan birisi vardı o bu işlerle ilgilendiğini çokça belirtiyordu bir ona sor istersen.

@blue eyes white dragon
Biraz araştırma yaparak sorumun cevabını büyük ölçüde çözdüm. İlginiz için çok teşekkürler :)

Uzman kariyer

turkce icin hayir. matematik olur.

istediğiniz kadar üninin yüksek lisansına başvurup hepsinden de olur/kabul alabilirsiniz. bunda bir sıkıntı yok. sadece bir tanesine kayıt yaptırabilirsiniz.

başvuru ücretli değilse başvurun gitsin. önce özel açıklanır ve kazanmış olursanız da bu durumda kumar oynayacaksınız işte.

genel kural: ders başı ücreti ya da kredi ücreti vardır. ikinci ya da üçüncü alımda bu fiyat değişmez. atıyorum bu yıl ders ücreti 1500 lira/kredi ücret 500 liraydı. fakat seneye zam yapıp ders ücreti 1650/ kredi ücreti 550 lira olursa onu ödersiniz.

tabi üniversite bu konuda değişik bir karar aldıysa da bunu sayfasında okumalısınız.

Açıkcası master da dersten kalınır mı diye uzun uzun düşündüm. Özel üniversite olduğu için kasten mi bırakıyorlar? Öyle ise kötü bir iey tabii. Özel ümiversite pldığı için dersin kredi ücreti ile bağlantılı bir ücret alınıyor. Blue eyes a katılıyorum.

Uc donem okuyup baska univrrsiteye gececegi icin, kisi derslerle vakit kaybdtmek ostemiyor.

Yok dönem başı veya kredi başı nasıl ödüyorsanız aynı işte

kahveye karbonat koyup içmek. ama karbonatı abartmamak lazım, mideyi bozabiliyor.

Merhaba

Ne nöbeti tutuyorsunuz ? Ben de yedek subay olarak görev yaptım ve 24 saatlik 30'dan fazla nöbet tuttum. Eğer özelden yazarsanız size yardımcı olabilecek bazı bilgiler verebilirim.

Kahve yapma şansım yok maalesef nöbet tuttuğum yerde...

saatte bir soğuk havaya çıkın
bulunduğunuz ortamın ısısını düşürün, paltoyla durun
açılmak için kısa yürüyüşler yapın. kapalı ortamda bile olur
egzersiz yapın, beden dersindeki ısınma hareketleri gibi

@EasyTiger
Tamamdır söylediklerinizi yapicam çok teşekkür ederim.

rica ederim. bu arada burka'yla konuşmadıysanız ben de öneriyorum. tecrübe :)

Uygun adım yürüyebilirsin, evet manyaklık ama uyanık kalmaya birebir.

@oligomer
Hahahah:d
Ben önce normal adım yürüyüş yapayım da olmazsa artik en kotu uygun adım yürürüm artık sagolun :d

@acemi

Sagolun tavsiyeleriniz için kuruyemis ve diğer asteğmenleri arama kısmını denememistim uygularım :) askere söyle uyutma kısmını amire yakalandığım gün nöbetçi çavuşa söylemiştim adam benle birlikte uyumuş resmen rezil olduk amire...

nizamiye nöbetçi subayı iken açıyordum laptopumu akşam karanlığı bastığında. sleeping dogs, ekşi sözlük, filmler, belgeseller, ekşi'de entry girmekler ve formula 1 blog'uma yazı yazmalarla geçiriyordum. devriye için imza atan benden üst rütbeliler gelince 2 laflıyordum ayağa kalkıp selam verip. sigara içmek, askerlerle beraber buz kırmak ve kar küremek gibi eylemler de zaman geçirtti bana.

onun dışında tabur nöbetçi subay yardımcılığında ve kışla gazino nöbetçi subaylığında akşam 11-12 gibi yatıyordum. kahvaltıyı askerler ve nöbetçi çavuş getiriyordu. tugay komutanı karşılanacaksa vip garsonlar erkenden uyandırıyordu hafta sonu.

yalnız nöbetin doldur boşalt istasyonu'ndaysa sıkıntı. aslında adam gibi askeri birliklerde oraları (nizamiye, doldurboşalt) mümkün olduğunca yedek subay (meslek kurası özellikle) uzak tutmalılar. ben hakkari'deydim. mart ayında nizamiyeden çektilerdi bizi. kıdemli başçavuşlar dururken bize mi düşer amk?

--------

bu arada benim nizamiyede gece yazıcısı falan uyurdu genelde. onları çarpmasınlar diye ayakta kalıyordum ben. nizamiyenin tüm giriş kapılarını kapatıyordum. alüminyum doğramanın karakteristik açılma sesi gelince beyler uyanın diyordum. bol bol yüzbaşı karşıladık ayakta beraber.

ha bir de telsiz çevrimi yaparlarsa falan cevap ver. çevrimleri takip etmek de hoş oluyor. kitap dergi tarzı şeyler de al yanına.

nizamiye nöbeti de olsa nasıl bir yer orası ki bir kettle yok? kulede mi nöbet tutuyorsun :)

ah ah eski anılarım geldi aklıma yalnız.

kulakları çınlasın rusyaya işçi olarak gitmek isteyen bir hikmet vardı. devriye unimog'unun şöförüydü. eleman -20 derecede geceleyin devriye atacaklar üşümesin diye arabanın kontağını açık bırakıp, nizamiye önüne çekiyordu. geliyordu karşıma "komtanım nassınız ya? bunlar uyuyor. bu devriyeye gelen çok iyi adam be." falan diyordu.

zamanında yedek subaylık yapmış, 24 saat nöbet tutmuş birisi olarak;

nöbette yanında olan erlerle aranı iyi tut. bizim orda gece ve gündüz için gelen nöbetçi erler farklıydı. o yüzden gece gelenler zaten sabah uyuduğu için gece uyanık oluyorlardı ve gece bi amir geldiği gibi beni uyandırırlardı :p

@rain when i die
Aslında laptop sokabilsem çok güzel olur soylediginiz gibi bilmiyorum ne zaman yaptınız ama şu an birlik içine laptop sokmak inanılmaz zor hatta çok gerekli olsa bile asteğmene izin vermemeye çalışıyorlar.
Bölük nöbetçi subayı olarak nöbet tutuyorum ve yoklamadan başka bir görevim yok vukuat olmazsa.sohbet edebileceğim de asker olarak belli bir nöbetçi çavuş var onunda sohbeti sarmıyor:))) Ben izmirdeyim seninki kadar kritik değil yani durum.

@blue eyes white dragon
Ya bir kettle var ama o da tarihi eser sıkıntılı bir şey kullanmamaya çalışıyoruz :)

@washe işte burda da belli bir nöbetçi çavuş var gündüz uyuyan ama adam hem gündüz uyuyor hem gece güvendik rezil olduk amire :)

@cbi

bizim durum ekstremdi ya. 251 günüm askeri birliğin içinde geçti, pek dışarı çıkmadan. sabah 9'da nöbeti devralıyordum ve ertesi sabah 9'da devrediyordum. çantama kitap, kola cips, laptop vs koyuyordum, fıtı fıtı bölüğe gidip tüfeğimi de alıyordum. zaten laptop en başında birliğe girerken yanımda olduğu için rahatlıkla nizamiyede de yanımda olabiliyordu.

hmmm aslında bölük nöbetçi subayları uyuyabilir. bizim tabur nöbetçi subayları (bağlı birlikler, içinde zibilyon bölük var) ve yardımcıları sadece devriye saatleri geldiğinde uyanırlardı gece. bir de muhbir askerleri vardı.

ha bir ara bağlı birlikler nöbetçi subay yardımcısıyken hafta sonu sabah kahvaltı almak için nöbetçi çavuşu gönderdim (pazar sabahı). nöbetçi subay da beni arıyor 8'de "nerde istihkamın nöbetçi uzman çavuşu bul. bulamazsan git milleti kar mıntıkasına uyandır." ben de sivil kıyafetleri giydim (siyah kot, kırmızı kazak, kayak montu, timberland bot). daldım bağlı birliklerin binasına. uyandırdım herkesi. 15 dakikada kar mıntıkası başlamıştı. sonra kar devam etti yalan oldu işlem de çoktan biz nöbetçi subay üsteğmenle kahvaltıya gitmiştik :D

bu arada izmir'de nere? istihkam? ege ordu? bornova topçu tugayı? orduevleri? hava teknik okullar? ulaştırma ve personel okulu? hava eğitim? denizcilerin zibilyon birliği?

bölük nöbetçi subaylığı tutuyorsun ve çay içecek yerin yok. kardeşim herhalde daha yeni başladın göreve.

her bölüğün bir çay ocağı olur. hiç olmadı alırsın yarım paket çayını gidersin nöbete( olmadı çay ocağı çayını nasıl alıyorsa o şekilde onlara destek olursun), bölük komutanından başta izin istersin çay ocağının yaparsın çayını.

ağlamayana meme yok kardeşim. üsteğmen de olsa yzb de olsa- bölük k.- insan onlar da. adam gibi istersen onlar da yardımcı olurlar.

nizamiyeden elini kolunu sallayarak giren albaya kimlik sormuş adamım -gözlüklü smılay- bana işimi öğretmeye kalkan yarbayla gece gece laf dalaşına girmiş adamım. :)

@rain when i die

Hahaha:D

Bende artık abur çubur, telefona dizi indirme , sabaha kadar soğukta sigara yöntemlerini uygularım :) Ama batıda olacağıma sizinki gibi bir askerlik isterdim ne yalan söyleyeyim:)

@blue eyes white dragon
Evet biraz yeniyim doğru ancak birlikteki görevim bu bölükte olmadığı için yabancılık yaşıyorum olmadı evden de kettle getiririm ama işte :D neyse ben çay-kahve işini soruşturiyim çözmeye çalışayım o zaman sağolsun :)

@cbi

kuramda ege ordu, istihkam ve bornova topçu tugayı vardı. hepsi arabayla evime en fazla 20 dakikaydı. fakat hakkari çekmiştim, kısmet :)

emekli yedek subaylar toplanmış ya :d zirve mi yapsak ne yapsak lan? hahah

kardeşim o leş nöbeti ben de az tutmadım. 25-30'u bulmuştur. ne leş bi şey olduğunu iyi bilirim. bi de tam giriştesin. her gelen geçen bi laf söyler ya. tabura mabura yazdır kendini. ben son 4 ay cephaneliğe kaçmıştım dağın başına. kendi müfrezem vardı, derebeylik gibi. üs bölgesi gibi bi yer, dışarı çıkmak bile yasaktı ama bazen geceleri kaçardım. yine de aklın kalıyo tabii.

neyse, nizamiyede nöbetçiler tarafından sevilmen gerek. onlar severse, sen de onlara iyi davranırsan çarptırmazlar. komutan gelirken uyarırlar. bu uyurken yakalanma işleri de biraz şans. kimi nöbette 24 saat uyumadığım olurken kiminde 12 gibi kafayı vurup sabah 6ya kadar uyuduğum oldu. yakalanmadım da.

o saatlerde ne yazık ki nöbetçiler bile uykulu oluyo. kimsenin pek muhabbet edesi gelmiyo. içerde durma, dışarıda muhabbet et nöbetçilerle. bunun dışında çay kahve falan hikaye. muhabbet açar uykuyu. yazdırabiliyosan o saatlere aklı başında kısa dönemleri yazdır nöbette. muhabbeti saranları.

hiç unutmam, o nöbetin üstüne akşam 8'e kadar da mesaiye devam etmişliğim olmuştur. insan yine de özlemle anıyo.

bölük nöb sb mışsın ya la. o nasıl 24 saat uyumamalı nöbetmiş kanka? ben devriyem yoksa son bi sigara içip hazır kıtayı kontrol ettikten sonra 12'de vurur kafayı yatardım. o nöbette uyuyabiliyosun.

ayrıca kışlaya laptop sokturmamak, asteğmene hiç sokturmamak da neyin kafasıymış? dandik bi birlikmiş.

he bi de bu arada en güzel nöbet nöbetçi astsubaylık. onu da tuttum. sadece yemek al. bi de silah say tamam. bi bok yapmıyosun. muhteşemdi.

@Delay Füze
Ya işte ne alakaysa bizi uyutmuyorlar bilmiyorum ama muvazzaf olanların başka yerde tuttukları uyumalı hep.Bu laptop olayı daha Polatlıda acemiyken yeni gelmişti güvenlik açısından tüm TSKda var sanırım yeni bir şey

kanka güvenlik açısından kışlada kameralı telefon kullanmak da yasak zaten. sizinkiler kılmış. neyse zaten laptop çok kullanışlı değil. atla land'a, devriye at madem. yavaş yavaş 2 saatte kışlayı geze geze bitirirsiniz.

modiwake diye bir hap var, uyutmayacağı için almıştım çalışırken ama çok fazla kullanmadım. psikotik bir hap olduğu için kesinlikle doktora danışmadan kullanmanızı önermem. ama böyle bir hap var bilgisi elinizde olsun. bir doktora sorup kullanılabilir.

@tukenmez adam
Tamamdır teşekkür ederim arastiricam söylediğiniz ilacı

Su içmek insanın uyumasını engeller. Bol bol su için uyanık kalmakta zorluk çektiğiniz zamanlarda. Böbrekler tam performans çalışırken vücut uyku moduna giremiyormuş, denedim doğruluğuna inandım.

yonetmeligi okuman lazim.

1. yaz okulunda sizin kendi dersiniz dışında bir dersin denk kabul edilebilmesi, size o dersi veren hocanın (ya da bölüm başkanınızın) alacağınız dersin onaylı içeriğini görüp kabul etmesi lazım. bu ders ister aynı fakülte olsun, ister başka fakülte olsun, isterse başka üniversite olsun. (başka üni için ekstra şartlar da olabilir yalnız) okulunuzun yaz okulu yönetmeliği dye bişey vardır mutlaka, orada yazar hepsi.

2. yaz okulunda açılacak dersler ilan edildiğinde aynı fakültedeki dersler için denk dersler de ilan edilir. sizin dersin kendisi açılmasa bile, denk dersi açılıyorsa otomatik olarak kabul edilir.

15.12den başlaması lazim

13.12 -kesin-

15inde girersen 13unde baslar. 15 ten sonra gec girersen ona gore hesaplarsın.

13 aralik kesindir.

ister yeni üyelik yaptırırsın işter taşıtma,
hem enerjisa hem iski için geçerli,
(yeni üyelikte depozito gerekeceğini hatırlatayım)

bir adam farklı farklı evlerin tabiki de elektriğini, suyunu açtırabilir. fakat bu durumda unutmamanız gereken şey, durmadan depozito ödeyeceğinizdir. diğerlerinden herhangi birini kapattıracağınız zaman da depozitonuzu alabilirsiniz.

enerjisa da şöyle bir durum var, diyorsun ki yeni eve taşınıyorum. yeni tesisat numaram bu eskiside bu, şu kadar gün sonra eski evim kapansın (max 14 gündü sanırım). onlarda yeni evi açıyorlar hemen, eski evi de gecikmeli kapıyorlar. Sonra son gün sayacı okuyup mühürü vuruyorlar. Depozitodan o ana kadar kullandığını düşüp depozitodan artan varsa sana yolluyorlar eksik varsa fatura çıkarıyorlar. enerjisa da eğer aynı ildeysen aynı şubeden halledebilirsin. hatta gitmeden randevu alabilirsin. hatta aç kapa işini bir ara online olarak halledeceğiz diyorlardı. noldu bilmiyorum bir kurcala istersen.

aski spor olduğundan iskiyi bilmiyorum.

BOL ŞANS, çünkü ihtiyacın olacak

temmuz ayında bitince nasıl bakaya oluyorsunuz?

blue eyes white dragon doğru söylemiş, Temmuz ayında teciliniz bittiğinde en yakın döneme yetişemiyorsunuz zaten. Bakaya kalmanız da mümkün değil. Herhangi bir sorun çıkmadan istediğiniz gibi kayıt yaptırabileceğinizi düşünüyorum Eylül ayında.

15bin nedir yahu. Devlet unilerinde tezsizler var. Max 2000 lira ile işin içinden çıkarsınız.

Doğrudur tam olarak bakaya olayını bilmiyorum, o zaman Eylül ayında kayıt olmam sıkıntı olmaz

@Karacigerim uzaktan yapıyorum, devamsızlık olayı ıle uğramamak için seçtimiştim

15 bin çok. Özel üniversiteler haziranda başlıyorlar kayıtlara. Şu sıradan arayıp fiyat sorun bence
Beykent
Aydın
Atilim
Arel
Kültür
Gelişim

“Ee tabii, odtu”

Tanidigim tum odtu makinacilar istedikleri alanda istedikleri sekilde kariyer yapabildi. Benim tanidiklarimin icinde akademide devam edenler alanlarinda sayili universiteleri hic zorlanmadan takir takir kazandi, okudu, tez calismalarinda oduller alip prestijli yayinlarla mezun oldu. Simdi cogu staj icin ozellikle odtu makina ogrencisi/mezunu tercih ediyor. Harika bir bag var donemleri arasinda. Idealizm de eklenince tum bunlarin ustune supersonik insanlar cikiyor bolumden.

Tanidigim tipcilara bakiyorum da istedigi alanda istedigi sekilde kariyer yapan gorece az. Yurtdisinda kariyer kovalayanlar hala sinavlar ve genelde avrupa tercih ettiklerinden dil ogrenimi icin calisiyor. En az alti yillik egitimin verdigi yorgunluk da var. Elbette memnunlar durumlarindan ama bir odtu makina degil mezun olduklari yer :p

Şimdi öncelikle ön elemeyi geçemediniz, onda bi' anlaşalım da; ''adam geldi, tanıdığım odtü makinacı bütün kişiler istediği alanda kariyer dedi hahahahah'' diye atıp tutacağız arkanızdan.

Onun haricinde, ya ikimizin sosyo-kültürel çevresi çok farklı; ya da benim odtü ve itüden mezun olup da bu mesleği icra ettiklerine şahitlik ettiklerim çok andaval insanlar.

Benim çevrem hakikaten başarısız insanlardan mı oluşuyor acaba, neyse.


Daha spesifik örneklerle gelmek lazım, yani; bütün odtü makinacılar denilirse eğer ben o yaklaşımı çat diye bozabiliyorum. istanbulda poposu ayazda donan kontrol ve uygulama mühendisleri var, antep de yapı imalatında gece 2 vardiyasında ayazda poşet kontrolü yapan var, ankarada proje ofisinde tatmin etmeyen ücretler alan var arabistandan dönüp de aynı iş görüşmesinde karşılaştığımız benden yaşça da büyük ülkede iş arayan adam var(eşi de varmış yine aynı durumda) ya da bizim tanıdığın ofisinde otogaz projesi çizen adam var. bunlar odtü ve itü mezunu insanlar, hatta bu tüpgazcılarla da yakında bi' tübitak projesi üzerine görüşmem gerekecek, onlara da bi' sorayım bu tıp durumunu.(ülkede tıp bitmiş şaka gibi)

Tıpçı yakın tanıdığım ise yok, zaten soruyu sorma noktam burada koptu. şimdi biz bu konuyu mühendis bir arkadaşla konuşmuştuk ve şöyleki onun tıpçı tanıdıkları var; 10k ücret bandını en kötüsü çok rahat aşıyor diyor. abisinin bir arkadaşı varmış okuldan -ki abisi 36 yaşında- 35 bin lira alıyormuş, biz eskiden manitaya gül alırken mesela kız 19 yaşındaysa 19 tane gül alır afili bi' not yazardık, bunun da patronu her yıla bin lira lan demiş diye eğlendik filan.

bunun eşi de doktormuş, yılda 1 taşınmaz alırlar diye de güldük.

Şimdi biz sohbete çalışma şartları ve maddi imkanlar açısından yaklaştığımız için, bu konuda tıp bize çok avantajlı gelmişti, hatta ve hatta biz köylü kafasıyla sohbete şöyle başlamıştık, ''abi bugün en baba mühendis kaç para alıyor ?'' sorusuna refleksle. çünkü o sohbetin öncesinde biz neden üniversite okuduk ömer koç neden okuduya kadar gittiğimiz için, meselede mesleki haz ya da kişisel tatmin olarak değil de, çevresel yaklaşımlar üzerinden ilerliyorduk. Ne boş insanlarız bu arada. neyse

bu yüzden bahsini ettiğin istedikleri alanda kariyer ne mesela, n'aptı bu arkadaşlar? aselsan bunlardan geçilmiyor, maaşları ve şartları ortada, tai'nin ortada havelsanın ortada. Ankaraya dair özelleri de konuşabiliriz zaten onlar bağırırcasına ortada.

bu dünyagöz hastahanesi var, ne kadar doğru yanlış bilmem de duyum bu anlatacağım; oradaki bi' göz cerrahının aylığı 100bine dayanıyormuş. ki bu eğer doğruysa( bu olmasa bile yukarıda anlattığım 35bin net doğru kesin bilgi ) -ki alalaede bir hastahanede doktor bunlar. benim maaşlı çalışıp da aylık 100k gelire sahip tanıdığım 1tane mühendis yok.

hatta tahmin ediyoruz şimdi, mesela türkiyede ki bi' kaç büyük projede üst kadroya bakıyoruz ve nacizane(uluslararası firmalar değil) diyoruz ki alsın alsın 30 alsın bu adamda. 40 alsın hadi -ki almıyordur. evini barkını altındaki arabayı biliyoruz adamların. bu opetin bi' yöneticisi vardı o adam hakkında mesela söylenti vardı ''35bin alıyormuş'' deniliyordu, yani 35 bin büyük bir rakam, adam yaşlı başlı bi' adam baya bi' zaman geçirmen gerekiyor sektörde.


haa tabi şimdi aklıma geldi, geçende benim kuzenim dedi; katarda sizin maaşlar 11bin dolardan başlıyor diye, onun komşusunun kızı gitmiş, bana sen neden gitmiyorsun dilin gelişir dedi; kalbini kırmak istemediğim için birşey demedim. dolar olmuş 4 lira, 11bin dolardan başlıyor diyor.

Lan ben yurtdışındaki ilanlara bakıyorum, adamlar beklenen ücreti ''10bin tl ve üstü'' kısmına kadar listeliyorlar. başlangıç diyor ücreti diyor 11bin dolar diyor.

Yani ya bizim ufkumuz ve çevremiz burada da yetersiz kaldı yine -vay arkadaş- ya da bi' değişik aksiyon var, illerin getirisi de olabilir diye biz düşünüyorduk ki sen dedin odtü makinacılar istedikleri şekilde kariyer sahibi.

Şu hava aydınlansın 1 tanesi istanbulda metro hattı zımbırtısında çalışıyor onu arayıp fırçalayacağım. Bütün beceriksizler benim çevremde mi toplanmış, bu nedir böyle.

edit: aklıma geldi, hatta neden tıp okumadık diye bi' sohbet anında ''biz köyde statü farkını anlayamadık doktorun çocuğu da aynı yerden gocuk alıyordu bizde aynı yerden gocuk alıyorduk'' diye bahsi geçti. yine bu sefer başka bi' köyde :) ''mimarlar aşağıda aç, sen de öğremen ol'' sözleri havada uçuşuyordu. tek çare tıp mış diye konuşuyorduk, hatta bi' ara sohbet 1.bölümden alan bu fizyoterapist mi ne var onun mezunu adam diyorki ben 2009 da 2600le girdim şimdikiler 2000 le giriyor. tıp öyle mi, beraber çay içtiğimiz bi' aile hekimi vardı, bu aile hekimliği için tus mus gerekmiyormuş, ücreti de kişi sayısı görev yaptığın konum gibi bazı şeylere bağlıymış, ona bağlı olarak 10bin alıyordu bu doktor arkadaşımız-bizden 2,3 yaş büyük. fotoğraf çekip geziyormuş :)

şimdi ben tecrübesiz mühendise 10bin veren bir yere ne şahit oldum ne de duydum. şu bizim katardaki 11bin dolar alan kuzenin komşusunun kızını saymazsak, o kızı da tr'de bi' denk getireceğim aklıma iyi geldi şimdi.

Yurdumda uzun yıllardır devam eden bir mühendis fetişi var. Olacak olmayacak herkesi mühendis yapıyoruz, puanlar fırlıyor haliyle talepten. Öteki taraftan son geldiğimiz noktada tıp yazan çocuğun ensesinde tokadı patlatırım. Tıp bitti, köşeleri tutan yaşlı doktorlar bir süre daha iyi kazanmaya devam edecek ama yeni doktorlar hem sürünecek hem de hakettikleri parayı alamayacaklar.

tıp doktor olma arzusu olmayanların tercih ettiği bir bölüm değil genel olarak, hayali-amacı doktor olmak olan biri "anadolunun bağrı da olsa tıp okuycam" diyor genelde. ancak mühendislikte böyle bir idealizm durumu yok. sayısalcı bir öğrenci yüksek puan yaptıysa puanına yakın bir mühendisliği okumak ister ancak şehir-üniversite de önem kazanır. haliyle yüksek puanlı bir öğrencinin hedefi "en iyi okullar" oluyor, bu noktada da 2-3 seçenek kalıyor önünde. ya mühendislik dalını tercih edip bi tık aşağıyı seçicek ya da üst seviye okulu seçip dala pek bakmayacak. bu sebepten üst seviye okulların puanı uçmuş oluyor, zaten genel olarak "mühendislik" seçecek öğrenci sayısı daha fazla olduğu için rekabet de artıyor.

aslında sorunun cevabı gerçekten "e tabii, odtü" ama açmak gerekiyor.

şöyle ki, öss taban puanını belirleyen kitle 17 yaşındaki bebeler olsa da, bu kişileri yönlendiren de bölümlerin uzun vadedeki başarısı, istikrarı, mezunlarının konumu gibi şeyler. genetik mühendisliği gibi bölümler saman alevi gibi parlayıp fos çıktıktan sonra puanları düşüyor. odtü makina gibi bölümler ise bu itibarını, kişiye verdiği kaliteli eğitimi, etiketi koruduğu sürece böyle bir risk yok.

insanların mutsuz, vizyonsuz olması da biraz puanın yüksekliğinden kaynaklanıyor. ne istediğini, ne olacağını bilerek bölüme giren adamın yanında "ya şurada tıp olmadı, burada elektronik olmadı bari odtü makinaya gireyim" adamları da var. bu kendileri ve bölüm için vizyon açısından şanssızlık olsa da, bir yandan da bölümün verdiği güvenin, etiketin kalitesinin işareti. böyle düşük motivasyonla gelen adam zaten bölümün zorluğundan da etkilenerek boşvermişliğe sürüklenebiliyor. eh, ne istediğini bilmeyen adamlara bir şey istetmek de odtü makinanın sorumluluğu değil.

bölümün eğitim kapsamı çok ağır, geniş olduğu için eleştiriliyor zaman zaman. unutulan nokta yine bölümün makina mühendisliği olduğu, bölümün kimseyi kontrolde, kompozitte, üretimde, termodinamikte, akışkanda uzmanlaştırma gibi bir iddiası, sorumluluğu yok. bunu isteyen kişi zaten teknik seçmelilerle ve lisansüstüyle istediğinden de fazlasını elde ediyor.

ben mesela, nickimden de bellidir, "foymuya biye gidicem odtü makinaya giyeyim" diye girdim. keko bir kız arkadaş mallığım yüzünden o hedefi daha lisanstayken neredeyse imkansız hale getirdim. bu yüzden etrafta "yaa adamlar f1e gidecem diye giriyo hidromekte buluyo kendini bu bölümün puanı nasıl yüksek olur" diye dolaşıyor muyum? dolaşmıyorum çünkü bunun bölümle alakası yok. mclaren'de aerodinamikte çalışan odtü makina mezunu olduğunu bilmesem, benden 1 yıl sonra mezun olan arkadaşım motogp'de çalışmasa kişisel vizyonuma bağlı olarak dolaşabilirdim. savunma sanayii işi de en yüksek maaşı onlar veriyor, çoğu kişi oraya gidiyor diye bir trend halinde. insanlar şehrini değiştirmeden, zaten en az 5 yılı ankarada geçirmiş oluyorlar, çok da zorlanmadan geçinip gidiyorlar. kişisel kararlar yine, bölüm kimseyi havelsana mecbur bırakmıyor. ben ne mi yapıyorum? hayatımın 1/3ten fazlasını odtü makinada geçirdikten sonra değişiklik isteyip yurtdışında doktoraya başladım tekrar. bulunduğum yer makina mühendisliğiyle son derece alakasız bir yer olmasına rağmen odtü makinada öğrendiklerim sayesinde yaptığım projeyi herhangi bir ek ders alma gereği duymadan rahat rahat sürdürüyorum.

bunun dışında mezunlarla ilgili örnekler için seçilen örnekler de örneği seçen kişinin içinde bulunduğu ruh halini, mental ortamı temsil ediyor gibi geliyor bana. özellikle akılla dalga geçilen 3. parti ortamlar nedense bana süper kompleksli bireylerden oluşuyor gibi geldi. yoksa odtü makinanın aman tadımız kaçmasın, kimse dalga geçmesin bizle diye bir problemi yok. bölümün sağlam kadrosu, geniş ve yeterince derin içeriği sürdükçe mezunları kişisel tercihlerine bağlı olarak istediklerini yapmaya devam edecek. bu da bölümün itibarını, dolayısıyla gelen öğrencilerin puanlarını yüksek tutacak.

''eee tabi odtü, harika onlar diyen için yaptığım küçük bir araştırma entryim var.

(bkz: #72188288)

keşke burada 1 aydan eski mesajlar silinmeseydi de odtü makine mezunu bir abiyi hatırlayıp biraz daha konuşabilseydim.

Türkiye'de en afili şirketlerde bile müdür koltuğunu tuttuğunuzda bile 25 bin tl brüt civarında takılıp kalıyorsunuz.TIP'ta daha çok kazanacağınız kesin ama soru şu: Bu kadar çalışmaya, ömrümü mesleğime adamaya hazır mıyım ? Mühendislik seçtiğinizde en zor üniversitede bile belirli bir zorluğu olsa bile bitiriyorsunuz sonrasında yoğunluk olarak kabul edilebilir mi iş-özel hayat dengesiyle hayata atılıyorsunuz ama TIP okuduğunuzda aynı zamanda mesleğinizle de evlenmek durumunda kalıyorsunuz.Bence insanların TIP yazarken temel korkusu bu.

Ben İTÜ mezunu bir mühendisim hep güzel yerlerde de çalıştım ama ileride çocuğumu Tıbbiye'ye yönlendirmeyi planlıyorum çünkü Türkiye'de montaj sanayii dışında gerçek bir sanayi yok.Sanayi olmayan yerde de Mühendislik olmaz

tıplar daha yüksek aslında. şırnak'ta vs okursandır anca o puanlar. o da bölümdeen değil şehirden.

Tercih sırası tam bir felaket bence, sıralamaya göre meslek seçimi yapılması arkadaşların da söylediği gibi tam bir fiyasko. Meslek seçildikten sonra sıralamaya göre tercih yapılır.

Bende Yıldız mezunu bir mühendis olarak, çevremde aslında tıp eczacılık isteyip de puanı tutmadığı halde itü yada yildizda mühendis olmaya gelen arkadaşlarım vardı. Bu insanların maalesef başarılı olmasını bekleyemiyorum.

Aynı şekilde aslında mühendis olmak isteyip de aile yada rehber öğretmen ısrarı ile işte bu puan boşa gitmesin diye tıp eczacılık okuyan arkadaşlardan da maalesef pek umutlu değilim.

Bana rapor yazan doktorun, mühendis olduğumu öğrenince ben de mühendis olmak istemiştim demesi gözümün önünden gitmez. Bu adam nasıl başarılı olabilir ki şimdi?

Paraya gelince, Türkiye'de mühendislik içim üniversite bir etiket ODTÜ ile Gazi Üniversitesi aynı değil tabii ki. Ama tip fakültesi mezunu için hicbisi farketmiyor bana göre, idealist olmadıktan sonra 15bindeki tip da 300deki tıp aynı değerlendiriliyor bana göre

@danton, tabi aynı ildeki ezici çoğunlukla mühendislikten yüksek o konuda haklısınız ancak bizim beklentimiz hakkaride varsa tıp onun da herhangi bir mühendislik alanından yüksek puan ortalamasına sahip olmasıydı.

Ve zaten halihazırda en yüksek ve en alt puanlamaları değil de puan ortalamalarını merak edip konuşuyoruz.

@cleric seninle de aynı fikirde değilim pek, yani bütün meslekler bitti tıp da elbette bundan nasibini fazlasıyla almıştır, ama eskiden tıp'ın rakibi hukukmuş diyorlardı, şimdi hukukunun durumu ortada mesela. Öğretmenler atanamıyor, iibf mezunları bir işte tutunabilmek için birbirlerini kılıçtan geçiriyorlar. fen/edebiyat filan bunları hiç saymıyorum zaten; malumunuzdur.

@ron dennis naçizane tavsiyem boş zamanlarınızda biraz paragraf çalışmalısınız, okuduğunu tam anlama konusunda ufak tefek eksiklikler hatalar var.

yine elde kalanlarda, özellikle fukara anadolu halkı için bi' tıp bir de mühendislik kalıyor. onda da mühendislik için artık tepe okullar ve tepe bölümler. çünkü piyasa bu mühendislik dallarına da çok doymuş, yakında onlarda birbir bu konuda önlemlerini almaya başlarlar. keza kontenjanları ve okul fırsatlarını mesnetsiz arttırdıkları için; eğitim durumu da yerlerde, hadi eğitim durumu kötü olsun önemli değil iyi bir ölçme sistemi ile yeterliliğe öyle ya da böyle kendi çabasıyla ulaşamayanları da sistemden çıkartma diyeceğim o da yok, aynı dersi 2 farklı okulda bambaşka şekilde bitirebilen insanlar var. Yani tıp ne olursa olsun, ''ben daha ölmedim'' diyebilecek 2 tutar daldan en güçlü olanı gibi görüyorum ben.

üç aşağı beş yukarı genel fikirler ortada, şu da ilginç hakikaten davranışsal yaklaşım da ölçülebilir bir şeymiş, çünkü beklentiye uygun gerçekleşiyor refleksler genelde.
eskiden meslek kısmında toplumsal olayları yönlendirme gibi şeyler gördükçe şaşırırdık şaşırmamalıymışız.
Cevaplar için bütün yanıtlayanlara tek tek teşekkür ederim. Genel olarak fikir edinmemize yardımcı oldu. iyi eğlenceler.

edit: @cleric şimdi tekrar aklıma geldi; ben öğrenciyken ankara siyasal diye bi' efsane vardı; oradan mezun arkadaşlarımız şimdi ofislerde 1800 liraya kosgeb'e proje yazarak hayatlarını sürdürüyorlar(sürdürenler var diyelim-daha doğru bir yaklaşım olsun). Yani tıp da bazı şeylerini kaybetmiştir elbette ama, bu ankara siyasal benim hatırladığım kadarıyla demirden leblebiydi.

Sanirim benim cevrem genelde basarili kabul edilebilecek kisilerden olusuyor :) Saka bir yana, odtü makina mezunu arkadaslarimi simdi stalk'ladim da su pozisyondalar: bir ohio state graduate researcher, bir stanford postdoc, bir ucsd postdoc, bir tu dortmund phd student, ikisi dresden'de endustriyel pozisyonda, bir de roketsan. Bunlarin istedikleri kariyeri sectiklerini dusunerek yorum yapmistim, hala gecerli ilk cevabimda soylediklerim.

Tip mezunlarindan sadece iki tanesi akademik arastirma icinde, ikisi de phd yapiyor amerika'da. Diger tanidiklarim (hacettepe, ankara, cerrahpasa ve ege mezunlari) ya uzmanliklari ya da uzmanlik sinavini kazanmak icin calisiyorlar.

Her sey maddi kazanc degil bence. Universite sinavina hazirlanirken ortaokulda ve lisede tubitak olimpiyatcisi olmamim da etkisiyle hep arastirmaya yonelik alanlar oldu hedefim. Tercihlerimi yaparken neden hacettepe tip yazmadigim defalarca soruldu, defalarca aciklama yapmak zorunda kaldim tip doktoru olmanin hedefim olmadigina dair. Iyi ki secmemisim diyemem su anki pozisyonuma baktigimda ama secimlerimden mutlu oldugumu soyleyebilirim :) Bir hekimden daha az kazaniyorum ama istedigim isi istedigim sekilde yapiyorum ve hayattan aldigim zevki hicbir maddi kazanc bana veremezdi.

Kisaca, aslinda demek istedigim, bir kisinin hedefi makina muhendisligi ise odtü makina secebilecegi en iyi okullardan birisi turkiye icinde. Kontenjani su anda kac bilmiyorum ama 50 diye kabul edersek turkiye'de makina muhanedisligi okumak isteyen ilk 100 kisinin odtü makina'ya girebilecegini de soyleyebiliriz. Bahsi gecen tip fakulteleri muhtemelen artik 2000 kontenjandan sonra sira gelen okullar oldugu icin boyle bir sonuc dogmus olabilir.

ya biraz oldu ama benim odtü makine ve diğer mühendisliklere yerleşen arkadaşlarımdaki mantık şu şekildeydi,
hacı ilkokul, ortaokul, lise ankara'daydı.
üni de ankara'da olsun. nereye gidicez? odtü. o zaman yaz baştan aşağıya tüm bölümleri.
yani en azından benim arkadaşlarımın özellikle makine diye bir tercihi yoktu. o puan diliminde veterinerlik olsa onu da yazarlardı. adam zaten ankara gibi yerde güzel imkanlarda okumuş iyi puan yapmış. odtü'de o puan diliminde kaç bölüm varsa sıralıyordu hepsini.

Her mesleğin bir dip maaşı var. Evet Tıp doktorlarının dip maaşı bir ODTÜ makine mezunundan yüksektir ama tıp zaten herkesin isteyebileceği bir branş değil ki.
ODTÜ'lü olmanın bir anhtar durumu var, ama onu kişisel özelliklerinizle beslemediğiniz müddetçe piyasada ederiniz olmaz. Ederi olmayan kişisel özelliklerdir bu arada, mezun olunan okul değil.
Aynı şey Boğaziçi mezunu için de geçerli. BOUN Bilgisayar mühendisliği (hakikaten bilmiyorum) Hacettepe Tıp arasındaki puan durumu nedir? Bir kişi sırf puanı daha yüksek diye tıp isterken mühendisliği, mühendislik isterken tıbbı yazabilir mi?
Son olarak özetleyeyim; içini kişisel özelliklerinizle doldurabildiğiniz müddetçe "ismi olan" okuldan mezun olmak piyasada her zaman daha fazla tutar.

twitter.com

bu arkadaşı takip et. Adam Klasfeld‏'ın çeviriyor tweetlerini.

Zeyno Erkan, gayet açık sözlü geldi bana. gördüğüm kadarıyla önce duruşmadan aldığı notları veriyor ardından "şimdi yorum yapacağım, yorum istemeyen kapatsın" diyor. videoları dik çekmese izlenir.
işini ne yapacaksın bilmem ama Birleşmiş Milletler'de çalışıyormuş.

eksisozluk.com

Elif Key

Twitter hesabini takip edebilirsin.

kardeşinizin tecilinin 15 ocakta bitmesi sistem üzerinde görünen şey mi? eğer o ise çok dert etmeyin. okul otomatik tecil yaptırmıştır o yüzden öyle görünüyordur. diploma almasını da beklemeye gerek yok. mezuniyet belgesini aldığı an askerlik şubesine gidip tecil ettirebilir. mezuniyet tarihinden itibaren 1 yıl başlar. 1 yıl sonraki hangi celp dönemi alımları devam ediyorsa o celp döneminde de isterse askere gider.

@blue eyes white dragon evet sistemde görünen tarih o, sizin dediğiniz gibi okulun tecil ettirdiği tarih. bu durumda şubat'da mı oluyo celp dönemi ve şubattaysa o tarihten sonra mezun olsa da tecil ettirme şansı yok mu onu merak ediyorum. kendisi yurtdısında olduğu için arayıp bilgi de alamıyor :(

Tecili bittikten sonra tecil ettirebilir. Bir sorun olmaz. En kötü ihtimalle 120 lira ceza öder.

@garaser ne zamana kadar tecil ettirilebiliyor? yoklama tarihine kadar mı acaba?

mavişehir,narlıdere.
Bornova ve Buca'da levanten konaklarında yaşayan zenginler de var,sahilevlerini unutmuşum evet. hep fakirlikten :)

Görünen zenginler arkadaşın dediği yerlerde yaşıyor ama ultra zenginler nadiren oralarda. Narlıdere yenikale mah, sahil evleri mahallesi. Yenikale kalburüstü, sahil evleri ultraya yakın.

Asıl güzelbahçe ve urlada müstakil evler var

narlidere sahilevlerinde bahce aralarında villalar var oralarda yasayanlara göre mavisehir ortasınıf sayılır bence

sahilevleri kesinlikle
kışları sahilevleri yazları çeşmenin muhtelif yerleri
sahilevlerindeki para İzmiri satın alır

deu'nun yurtlarının olduğu yerde lüks bir semt vardı ismini unuttum orada da yaşarlar. mavişehir dediğin yer istanbulun ataşehiri gibi. tek farkı deniz görüyor olması. 20 katlı binada oturup zengin olmak mı yoksa müstakil villada oturan mı dersen tabiki villa.

başka yer olsa (bkz: hırsıza yol göstermek) derler

oo kapkaç şov. bornova

Mavişehir zengin semti falan değil. Orta / orta üstü diyebiliriz.

2.500 lira kiraya 2+1 evde oturanlar ultra zengin mi oluyor :)

Mavişehir diyince aklınıza hemen çok katlı binalar gelmesin, eskiden bataklık olan kısımda villalar var, son derece lüks.

Çınarım +1 sahilevleri izmir'i satınalır.
Mavişehir'de de lüks villalar var elbet ama sahilevleri ayrı bir dünya. Arada gezmeye gidiyoruz oraya. Bak ultra lüks yaşantı gibi bir hayalim hiç olmadı ama; her gittiğimde efkarlanıp geri dönüyorum.
Hani ezelde ali'nin fakirken yat fotografına bakıp bakıp iç çekmesi var ya yeminle öyle bir duruma düşüyorum.

eksik değil mi bu soru? pilden çıkan akım olur başka bir şey olur. k'nın üzerinden geçen akımı bilmem benim ne işime yarar ki?

pi'yi 3 alıyorum.

Başka ayrıntı yok ya. Ben de ilk etapta eksik diye düşündüm.

k=2,5 ohm, a-b arası potansiyel 10 volt olarak buldum ben.

çözümü de şöyle:
öncelikle V = I * R
a-b arası 4k potansiyel var.
demekki üst koldan 4/5k=0,8k akım geçiyor.
pil üzerindne geçen akım toplamı 4+0,8k A olur.
o zaman 5 ohm'luk direnç üstünde 20+4k potansiyel oluşur.
paralel dirençler üzerinde ise 40-(20+4k)=20-4k bir potansiyel kalır.
demek ki 20-4k=4k, yani 8k=20, k=2,5 ohm
öyleyse a-b arası potansiyel 4k=10 volt.

neyehbe +1


(4 + 4k/5)(5 + 5k/(5+k)) = 40

k = 2.5 ohm çıkıyor bundan.

Dönem başı harçlar 1500’ten başlıyor 4000’e kadar gidiyor. Harç ödemekten kaçabilir miyim? Yönetmeliklere baktığımda üst üste iki dönem ders kaydı yapmazsan kaydın silinir yazıyor. Bana da iki dönem yeter. Yani ilk dönem harç ödemesem olur mu?

imkansız gibi bir şeyden bahsediyorsunuz.

www.sbe.sakarya.edu.tr

31. satırı okursanız kesin kayıt sırasında harç ücreti dekontu da isteniyor. siz kazanmak ile kayıt olmak arasındaki farkı kaçırıyorsunuz. harç yatırılmadan kayıt olunmaz. kayıt yoksa öğrencilik de yoktur. öğrencilikk yoksa askerlik vardır.

kayıt olmadığınız zaman zannediyorsunuz ki, okul şu zamana kadar tecil yaptı o zamana kadar tecilliyim. hayır, kayıt yaptırmazsanız okulun bürokratik durumuna bağlı olarak as şb'lere yazı yazar bu adam artık öğrenci değildir haberiniz olsun. as şb de hadi bakalım madem okumuyorsun o zaman askere der.

yök ün belirlediği denklik üzerinden bahsettiğiniz sınavlar kabul edilir (:

yds toefl puanı olmayanlar girebilir. ytü'nün notu ancak kendi okulunda geçerli olur ama.

pc icin gyte iyi diyorlardi.

Bursa

kocaeli, sakarya.

o zaman sana 2015 yılına ait harika bir film öneriyorum.

www.imdb.com

elim ayağım tutuluyor böyle seyler gördükce. ter karıncalanma ne ararsan mevcut evet.

Cocuk asagi sarkti sorun yok yukari cikti kenara dogru hizli gittiya orda midem bulandi.ikinci sahneye gectiginde kapadim.bu kadar dayanabildim.simdi gazoz icicem sekerim falan duzelsin.

Ergenlik yaşlarımda yüksek binalarda çatı işlerinde çalıştım öyle korkularım yok. Biz de duvarın kenarına oturup öne doğru eğilirdik ama bunların yaptığı biraz riskli. O sıvalara güvenip ağırlığını veriyor ama koptuğu zaman ölüm garanti.

İçim çekildi ama geçen yıllarda arkadaşın yazdığı 2 delinin en yüksek 2. Binasına çıktığı videodan sonra bu çerez geliyor. Hiç olmazsa sonuna bakın, yani tamam korkunç ama ölmeden orada olmanın, geri dönebilmenin hazzı muazzamdır herhâlde. m.youtube.com

Bende bir sey olmadı. Hepsini izledim. Ha dener miyim asla.

hem yükseklik korkum yok hem de geçmişte kaya tırmanışı yaptığım için bana korkutucu gelmedi. normal birine göre kenarda tek elle tutunmak korkutucu gelebilir ama yeterli kondisyonda ve bunu daha önce yapmış insan için aslında teorik olarak bir risk oluşturmuyor.

bu çocuklardan çok daha çılgın işler yapan insanlar var. ancak sorun bunların işin gösteriş kısmında olmaları ve bir gün egolarına yenilip sınırlarını bilemeyerek bir yerde patlama ihtimalleri var.

(bkz: free solo)
www.youtube.com

ben yüksekten korkarım, ancak ben ya da tanımadığım birisi ölecek filan diye değil. Elimdeki cebimdeki telefon filan düşer diye. Ülkemizde vergi çok yüksek bu tür aletler çok pahalı.

Yani video'yu izlerken böyle birşey olmadı, çocuk için üzüldüm sadece. Çünkü yaptığı şey faydasız.

Çakılabilir ve haberlerde 15sn'liğine ünlü olabilir. Onun da bi' ailesi, babası annesi sevdiği kadın, arkadaşları/onu seven birileri var. Onlar için acıklı bir durum olabilir.

@orpheus, şimdi bu videoda gördüğüme inanmıyorum dicem komik olacak. Yani aklım almıyor, görünmez bir ip olmalı=) hiçbi şey olmasa rüzgar uçurur, nasıl ya!!

videoyu görünce hatırladım da biz de küçükken 5. katta olan sınıfın bir penceresinden çıkar diğer pencereye falan geçerdik.
böyle mallıklar yapabiliyor insan yani.

@mslny

görünmez ip yok. 15+ yıllık tecrübe ve daha önce benzer rotaları defalarca güvenlik ipiyle çıkmış olmak var. ayrıca alex hannold tek değil. free solo çılgın tırmanışlar yapan başka insanlar da var.

mesela dan osman efsaneydi rahmetli.
not: free solo yaparken ölmedi.

www.youtube.com

Ruslar bu konunun allahı. Bisikletle tekerleğinden az geniş profil üzerinde uçurum geçeni var, herhangi bir iple de bağlı değil. Ama bunlar kondüsyon meselesi. Senin benim ölme riskimiz çok yüksek onun ise az

açabilecek kadar kendine güveniyorsan açar temizlersin. pis kullanıyorsan kirlenmesi normaldir. 1 yıl dediğin için garantisi devam ediyordur, garantiye yolla onlar halletsin.

Garantisi bitmediyse açma. Ben laptopumla 6. seneme girdim. 2 kere fan değiştirdim.

Garantisi geçtikten sonra en geç senede bir açıp temizlerseniz daha iyi olur. O fanın içine toz birikiyor. Keçe gibi bir şey oluyor, o da hem dönüşünü kötü etkiliyor, hem de ses yapıyor.

Yalnız uyarmam gereken bir şey var. Bazı laptoplarda fanı açmak için termal macunu kaldırmanız gerekiyor. Bi bakın, eğer öyleyse değiştirmeden önce termal macun da edinin.

Alalı 7 sene oldu 2 senelik cihazdı aldığımda. 9 senede hiç içi açılmadı gayet de düzgün çalışıyor. İçini açmak bence daha fazla zarar verebiliyor bazı durumlarda.

kılıbık...

1- adam olsun. ( buradaki adam gerçekten adam)
2- yalan söylemesin. ( evlilik aşamasında yalan söylerse onu bir şeyin bir yerine sokarım. )
3- zenginmiş değilmiş önemli değil. kızımı, kendini ve gelecekteki çocukları geçindirecek kadar para kazanması kafi.
4- ailesinden uzak yaşaması lazım. tabiki benden de uzak olacak. herhangi bir aileye yakın yaşayan çiftlerde, kimin yanında yaşanılıyorsa o tarafın ağırlığı oluyor.
5- ne kadar uzak olursa olsun, bir bayram erkek tarafına gidilecekse bir bayram benimle olacak.

babanın arkadaşlarının veya onların eşlerinin seni görünce surat asmalarıyla eş seçimi arasındaki bağlantıyı anlamadım. bu adam dediğin kim anlamadım. biraz daha açıklama yapabilirsen iyi olur.

İnsan olmasını isterdim. Zeki, efendi, aile terbiyesi almış, saygılı, sadık, dürüst, güvenilir, çalışkan, nerede nasıl davranması gerektiğini bilen, nazik, düşünceli biri olsun. Sevgi ve huzur dolu bir yuvaları olsun isterdim.
Kıskanç, özgüvensiz, tembel, kendini beğenmiş, yalancı, ruh hastası, bencil, aptal ve cahil biri olmasın.
Yakışıklılık, güzellik geçici. Bunlar kriter değil. Suratınla alakası yok.

kızımın evlenmesini istemem.

turşusunu kurarım.

Kompleksli, ana kuzusu biriyle evlenmesin. Mümkünse adam çöpsüz üzüm veya ona yakın birşey olsun (Ataerkil Anadolu komün yapılanmalarına karışıp heder olmasın).
Yalan söylemesin, kızıma sahip çıksın (arabesk ataerkil moda bağlamadan) ve tabii ki onu üzmesin.
Yabancı damat olsa daha bir mutlu olurum sanki, kızımın kıymeti daha iyi bilecekmiş gibi gelir.

kurumunuz olan meb veya il meb olmadı ilçe meb'e askerde olduğunuza dair dilekçe yazıp askerde olduğunuza dair evrak verirseniz hakkınız saklı kalır.

vergi dairesine gitmediği müddetçe peyderpey ödemenizde bir sakınca yok. faiz işlemesi dışında.

kaft'ın modellerine bakın, gerçi artık herkes giymeye başladı ama bazı modelleri güzel.

adidas'tan 5 sene önce filan almıştım.
halen ilk günkü gibi.
ama sizin bütçeyi geçer muhtemelen.

o yüzden h&m, zara gibi mağazalara yönlenebilirsiniz.

Bakırköy pazarı 35tl :D

adidas. outlete bakarsan dediğin fiyat aralığında denk gelebilirsin belki.

bana lise arkadaşım vermişti bundan 8 yıl önce çok sevdiğim bir tişörtüme karşılık. markası maviydi. son 2 yıldır da zaten kolları solmuştu bu sene de inşaatta çalışurken giymeye başladım.


mavi, iyidir.

decathlon

Jack&jones

teoride mümkün.

i.hizliresim.com

pratik ise size kalmış bir şey.

2017 dsg'de veterinerlik için 202 kadro açılmış. 202 kişi arasına girerseniz neden olmasın.

bence olur hocam. Hiç bir engel görmüyorum.
Dgs'de bir tek hukuka geçiş zorlar belki, çoğu bölüme geçiş epey kolay.

dgs de çoğu bölüme geçiş epey kolay değil öncelikle. özellikle mühendisliklerde puanlar çok yükse oluyor ve 1 soru bile kazanıp kazanmamanızı belirleyebiliyor. hatta dgs de yerleşmek o bölümden sınava girenleri toplam kontenjana oranladığınızda normal üni. sınavına göre çok daha düşük yüzde olarak.

bir de dgs ile 4 yıllık bir bölüme geçince üzerine 2 yıl okuyacaksınız diye bir kaide yok. kazandığınız okulun tutumu çok önemli. misal ben 2 yılın üzerine 4 sene okudum. bunu da göz önüne alın.

bir de yaşınız 34 ama vet. teknikerliğini bitirdiniz mi? eğer bitirmediyseniz en kötü ihtimalle 40 yaşında, bitirdiyseniz 38 yaşında veteriner hekim olarak mezun olacaksınız. o yaşta sıfır tecrübe ile iş bulaiblmeniz çok ama çok zor. 40 yaşı geçtim 30 ların başlarında bile bu iş çok zor şu an. ben yedim o haltı oradan biliyorum :) ha tabi maddi birikiminiz varsa zengin muhitinde bir mekan açarsınız sorun olmaz.

Helal olsun.

Hep uplamak icin, hem de gazeteyi nasil edinecegunizi bilemesem de, ufak da olsa maddi katki yapmak isterim. Hatta herkes yapar bence. Duyuru sabitlense.

Supersiniz, bu duyuru kesinlikle sabitlenmeli!

Yeriniz? Bir de bilmedigimden soruyorum, ayip oluyorsa cahilligime verin: Ozellikle mi gazete kagidi istiyorsunuz? A4 kagit olmaz mi mesela? Yoksa gazete kagidi daha buyuk ve ince oldugundan gazete kagidi mi gerekmekte?

Lokasyon neresi hem gazete, mama vs. Getirmek hem sizinle ve kedilerle tanışmak için gelmek çok isterim.

Bence de sabitlenmeli yukarı. Tebrik ederim .

@sevgili okuyamıyom ben ya a4 olmaz çünkü sidiği emmez gazete olmalı.

@sevgili Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir alakanıza teşekkür ederim pendikteyim.

kum kullansanız daha rahat etmez misiniz, hem sizler hem hayvanlar için söylüyorum.

bazı sahaflar alıp satıyorlar.

İnşaat kumu olabilir mi? 1.5 ton kum 70 lira.

gazeteyi cay ocakladinxan alacaksın. her gun 3 4 tane alir onlar. ellerinde kalir ve sonra cope atarlar. cevrenizde illaha vardir onlardan isteyin.

biz köpeğimize tuvalet eğitimi verirken böyle gazete ihtiyacı duyuyordum. yakınımızda şok market vardı. oradan ricada bulunmuştum. ellerinde kalan tüm gazeteleri akşam veya sabahtan bana veriyorlardı. bir ara o kadar çok oldular ve köpeğimizin de eğitimi tamamlanmıştı ki, halen bitmiyordu. biz de taşınırken cam bardak vs sara sara bitirmiştik.

süpermarketler, bakallar veya belki nakliye şirketleri vs. yardımcı olabilirler bu konularda.

plazalarin guvenliklerine sorabilirsiniz. onlarda ogutulmus evrak da olur. hazir serit serit kesilmis makinede.

finans sirketlerine de her gun 5-6 gazete gelir.

güz döneminin bitip bahar döneminin başladığı ocak sonu şubat başı gibi okuluna göre değişir. alımlar da bazıları sadece tezsiz açar bazısı hiç kontenjan açmaz vs.

itu basladi.

çoğunlukla ocak'ta başlıyor.

en net cevabı şube verecektir. gitmek zorunda diye biliyorum ama şubeye danış telefon aç cevap veriyorlar. ama mutlaka bir iki şubeye sor. örneğin kadıköy şubesine sor sonra üsküdar şubesine de sor birisi atıyorum olmaz der biri olur der. olur diyeni garantilersin olur deniliyorsa kesin oluyordur zira 35 yaşa kadar yüksek lisans tecili yok derler ama var.

''örn x şehrine askerliğin çıktıysa dondurabiliyorsun ama daha sonra bozduğunda o şehirde askerliğe gitmek zorundasın''

bu doğru.

sülüsü alana kadar eğer tecil hakkın varsa evet. ayrıca eğer yerin belli olduktan sonra gitmeyip tecil ettirirsen evet aynen oraya gidiyorsun.

Şuraya baktın mı, millet burada yazıyordu:

iskolig.com

www.memurlar.net

buaya bak.

yalnız çeşme 3. ahmet'e ait. barok/rokoko eser olarak kabul edilir.

Sultan I. Ahmet kendisi yaptırmış camiyi.Caminin bulunduğu meydan da onun ismini almış.
Onun ölümünden sonra çok büyük padişah olduğu düşünülerek adına yapılmış bir şey değil yani..

başvururken alan seçilir.

okuluna, bölümüne göre değişir.

bazı master programları zaten iyice spesifikleşmiştir. Girerken alan bellidir.

Bazıları ise ders dönemi boyunca daha geneldir ama tez döneminde alanın spesifikleşir.

Çok geniş bir soru.

arka planda mining yaptırıyor olabilir mi acaba?

nasıl anlarız böyle bir şeyi @sutlu nescafe?

Yapar. Adblocker kullanın.

bildiğim kadarıyla anlaşılmıyor. belki kodları incelersen orada vardır.

ublock origin kur engelliyor mining yapılmasını. ayrıca gösteriyor da bir site mining yapma niyetindeyse.

edit: odatv'ye girdim şimdi evet mining yapıyor. ublock engelledi hemen tabi.

tarayıcıdan flash içerik oynatılmadan önce sor ayarını seçin.
opera'da var bu, chrome'da da vardır muhtemelen.
en azından flash abuklukları yüzünden siteye girdiğinizde yaşanan sorunlar ortadan kalkar.

flash ile alakası yok odatv kullanıcıya sormadan mining yapıyormuş resmen. şimdi girip baktım.

evet. kodlarda coinhive kodları var. mining yapıyor browser üzerinden.

mülakatı yok mu bunların?

mülakattan geçebileceğimi varsayalım

çok zor ama ufak bir ihtimal var denebilir, ümidinizi kaybetmeyin yine de.

bu çok havada kalan bir soru. her dönem kimlerin, nasıl bir ortalamayla başvuracağını bilemeyiz. başvuru koşullarında ales %50 etki eder bu en az kabul edilen şey bunda sıkıntı yok. puanınız da kötü değil. ama mülakata çağrılma aşamasında yabancı dil ve gno'nun etkisi var mı? yoksa sadece başvuru şartı olarak mı kabul ediliyor tek tek bakmak lazım.

okul var, %50 ales, %20yds %30 okul puanıyla sıralamaya sokup mülakata çağrıyor, okul var yine aynı bu şekilde direkt alıyor, okul var yds sadece başvuru şartı kabul edip %50 ales, %30 veya %20 gno yapıp geri kalan kısmı mülakat ile hallediyor.

yökdil-->düşük

ales-->düşük

ortalama--> türkiye iktisat bölünmü standartlarına göre ne yüksek ne düşük.

ama yine de girerbilirsin. Çünkü bu işler böyle.... belli olmaz.

hacettepe için buldum.

www.sosyalbilimler.hacettepe.edu.tr

%50 ales, %20 gno, %30 mülakat ve/veya yazılı sınav ( yds sadece başvuru şartı olarak 65)

anadolu olabilir gibi bence. hadi itu hacettepe cok iyiler diyelim ama anadolu olur kanımca.ales ile yukarilarda olabilirsiniz siralamada.

sıkılıyordur. yakın arkadaşınızsa ilgi gösterin madem öyle bir ihtiyacı olduğunu sezdiniz.

bir kere uyar devami gelirse arkadaslik bitir. surekli iliskilerini anlatan erkektr. zerre farki yok. kafa utuler ancak.

İlgi beklediği kesin.yazismalari paylaşılan insanlara acıdım valla.

Acınası bir tıp. Deneyimle sabittir.

yazışmaları paylaştıkları insanlar ne diyor? hiç denk gelmedim, izinsiz benim ona yazdıklarımı paylaşsaydı arkadaşlığımı bile bitirebilirim. bu ne yav, senin eğlencen mi insanlar? hiç komik değli. attention whore olduğu da kesin.

ergen, sig, ilgi budalasi

Yani benim lisedeki kardeşim paylaşıyor genelde. Bir yaştan sonra bitmesi lazım.

ne okuyorsun? yaş kaç?

2 senelik okuyorumda 4 senedir bitmedi malum tecilde 4 senelik uzamıstı. yaşım 23

okduğunuz/okulda kayıtlı olduğunuz müddetçe sorun olacağını zannetmiyorum. artık okul yapmaz siz yaparsınız tecili. öğrenci belgesi alıp gidin askerlik şubesine.

aynı sıkıntıyı ben de yaşıyorum. 31 aralıka kadar kayıt yaptırıp okulun bunu askerlik şubesine yollaması lazım yoksa şubatta askersiniz. en azından bana askerlik şubesinde bu cevabı verdiler

2017'deki gibi olur. kasım'daki fazladan olmuştu.

işlemi hat sahibi yapabilir kimlikle birlikte, sizin yapabileceğiniz birşey yok malesef.

1- hat sahibi vekalet verir ve hattı üzerinize alır siz işlem yürütürsünüz.
2- hat sahibiyle aynı şehirde olana kadar beklersiniz ve sonra hattı üzerinize alıp işlem yaparsınız.
3- hat sahibi işlemi kendi yapar.

anlıyorum.

dediğini anlıyor ve yapısal olarak ışınlanıyorum.

Bir ekleme yapayım: "abi ingilizce yetmiyor artık 4-5 dil konuşuyor millet."

Kısa devre olacağı için değdiren vatandaşın ilgili sigortası atar. Kimseciklere bişi olmaz.

Sigorta atmazsa o an için apartmandaki diğer toprak hatları için güvenli diyemeyiz bu arada.

babam evde üçlü priz tamir ediyordu. toprak bağlanması gereken yere başka bir ucu değdirdi. söyledim inanmadı. iyi dedim madem öyle yap. sonra prize bir şey taktı ve 3, 4 ve 5. kattaki herkesin elektrikleri kesildi. ( bu katların elektriği ana sigortada tek sigortaya bağlı. diğer katlar tek sigortaya.

Akım en kısa yoldan akar dolayısıyla toprak hattı da seri bağlanamadığı için sizin daireden çıkıp doğrudan toprağa gidecektir. Ancak yıldırım düşmesi gibi durumlarda herkes etkilenir.